Türk erkeğinin romantizm şifresi
Türk erkeğinin romantizm şifresi Müjdeler olsun! Tarihin en büyük romantik jestleri açık- lanmış. “Al sana bir kaya, nereye dayarsan daya” şekli… Biz iki “aşkım”lı SMS üstü bir tutam saç okşanmasına göbek atarken, bakın ünlü kısmisi manitalarına neler yapmış… Ben Affleck, Jennifer Lopez’e yüz beş bin dolarlık taşlı otu- rak almış. (Abartsaymış!) Sevgilisi lüks içinde şeetsinmiş! Victoria Beckham, kocası David Beckham’a elli bin dolarlık özel parfüm yaptırmış. (David’e canımız feda!) Eric Clap- ton, arkadaşı George Harrison’ın karısına âşık olmuş. Leyla ve Mecnun’dan esinlenerek ona “Layla” şarkısını yazmış. Ve en bombası; John Hammes karışma, ev işleri kolaylaşsın diye çöp öğütücüsü icat etmiş. Ey kızlar! Sevgilinizin yaptı- ğı en romantik hareket neydi? Soranm size. Biiipü! Düşün- dünüz ve kaybettiniz. Bizimkiler icat etse etse gol sayma makinesi icat ederler. Doğum günlerinde, evlilik yıldönüm- lerinde, Sevgililer Günü’nde falan, şanslıysaruz bir buket çi- çek sardınverirler. Ayrıca bunların doğum gününüzde bilgi- sayar, yılbaşında da printer alanları çoğunluktadır. Yine kendilerine yani… Ya da şakır şukur hazırlandığınız evlilik yıldönümünüzde, kırmızı kurdeleye sarılmış üçlü teflon ta- va setini elinize sıkıştınverirler. “Bu üçlü tava setini şimdi mi kafana yemek istersin, yoksa sabaha mı kocacıııım?” Özel doğum günü makyajı yapsanız, “Bu ne Petek Dinçöz hali, çok abartmışsın” çeker. Siz şık şıkıdım yemeğe çıkma- yı bekleyip durmadan rujunuzu tazelerken, o üstte gömlek altta don ikinci lig maçı izler, sizi deli eder. Ne jesti? Ne ro- mantizmi? Boşuna beklentiye girmeyin, elalemin romantikhareketlerine özenmeyin. En azından uluslararası düzeyd hani. Ha, çok mu canınız çekti, o zaman işte size Türk eı keğinin romantizm şifresi: Yurdum erkeğinin gizli şeker mi sali gizli romantizmi vardır. Artın, Türk erkeğinin romantiz mi boğazdan geçer! Sevgilinizin romantik olup olmadığın anlamak için hemen kebapçıya gidin. Önce sizin sevdiğini: mezeyi ısmarlıyorsa… Lahmacunu siz “a” demeden acısi/ söylüyorsa… Siz sarımsak yemeden ağzına sarımsak koy- muyorsa… O erkek romantiktir! Sonraaa, yaptığınız vıcık vıcık kısın başım …
Kadınların “sen nasıl istersen tatlım” iktidarı
Kadınların “sen nasıl istersen tatlım” iktidarı Bu kadınları çöz çözebilirsen… Huyumuz kurusun, lafı dolandırmadan rahat edemeyiz. Öyle pat diye, küt diye is- teklerimizi söyleyemeyiz işte. Bu bir ev de olabilir, akşama akrabalara misafirliğe gitmek ya da gezmekten nefret eden bir abiyi dört gece beş gün haldır haldır İtalya turuna gö- türmek de… Yeter ki konuya doğrudan girmeyelim. Nasıl mı? Misal, akşam yemeğe çıkacaksınız ve sevgilinize nere- ye gitmek istediğini sordunuz. Kadının ilk cevabı yüzde doksan “Bana fark etmez, sen bilirsin” olacaktır. Pek tabii ki bir kadına herhangi bir şeyin “fark etmemesi” külliyen yalandır, dolandır. Nereye gitsek? Ey erkek kişi, eğer bu cevabın altında kalırsan üç vakte kadar sana surat asma, offflama hatta hatta “Sen beni sev- miyosuuaaan” olarak geri dönecektir. Şimdi kadın “Fark et- mez” buyurdu ya, zavallı adam da mesela “Kebapçıya gide- lim o zaman,” der. Kadından cevap: “Ayyy, çok kokanz şim- di.” Erkek: “Peki pizzacıya gidelim?” Kadın yüzünü buruş- turarak: “istiyorsan gidelim de, şimdi gece gece hamur ye- mesek?” Erkek hafif sinirlenerek: “Balıkçı?” Kadın: “Daha geçen gece annemlerle yedim.” Ve erkek tam tabirle tırla- tır: “O zaman söylesene nereye gitmek istediğini!” Sonuç; erkek sinirlenir ve sonunda herhangi bir yere gidilir ve bü- tün gece kadın surat asar, yemeği beğenmez. Ya da bin birtartışmadan sonra nihayet kadın sabahtan beri gitmek iste- diği yeri söyleyiverir ve mutlu mesut yemek yenir. E be ka- dın, başından söylesene ne istediğini, değil mi? Değil! Ay, kadın dediğin istediğini peşin peşin söyler mi hiç? Neden? Pek değerli kaynağıma göre (Why Men Lie And Women Cry/ Allan-Barbara Pease), kadınların isteklerini ipuçlany- la, dolaylı yoldan dillendirmeleri ve size dekoder muamele- si etmelerinin sebebi anlaşmazlıktan, çatışmaktan, boş ye- re tartışmaktan uzak durmak ve esas olarak dominant gö- zükmekten kaçınmakmış. Erkeğin alanına bulaşmak iste- miyoruz yani… Al sana tuzak! Bence bu bir tür hastalık. Kendi isteğini erkeğin isteğiy- …
Aşkın Oluşma Evresi
Aşkın Oluşma Evresi İlk 3 ayda oluşur, sonra 12 ay aşk yaşanır. Oluşma Evresi: Bu evre için sizin dışınızda gelişen şartlar meydana gelir. Ama bunu siz tasarlayamazsınız. Yani, akşam iş yemeğinde inşallah birine âşık olurum demekle olmuyor. Siz bilincinizle istediğiniz kadar ortam yaratın olmuyor. Oluşum evresi bu nedenle insanın kontrolünde değil. Eğer öyle olsaydı her insan kendi egosuyla şartları oluşturur ve sonuçta yalnız kalırdı. Yani secret, kuantum gibi tam anlayamadığım öğretilerle aşkın oluşma evresi programlanamaz. İnsan somut hayatı- nı, evini, arabasını, kariyerini dizayn edebilir. Hatta hedef haline getirip mücadele de edebilir. Ama aşk için bu geçerlideğildir. Odanızın duvarlarına âşık olmak istediğiniz kişile- rin ya da o özellikleri taşıyanların resimlerini koyup sabah akşam bakmakla olmuyor. Şunu bilin ki zaten bilinç dışımızda bu kodlar var. Bu nasıl bir egoysa onu bile biz yapmak istiyoruz. Olmaz, olamaz, çünkü insana yetmez. Belki bir toplantıya yetişmek için aceleyle metroya koştu- rurken, belki bir arkadaşımıza oturmaya gittiğinizde, belki mezuniyet gecelerinde, belki de hüngür hüngür ağlayarak yalnızlığınızla gezerken çıkar karşınıza. Mekân, zaman ve olay kendiliğinden oluşur. Ve bir yerlerde onu ilk gördüğü- nüz an zihninize bir kanca takılır. Artık içinizdedir. îşte ilk aşama, hoşlanma başlamıştır. Hoş geldin der yeni dünya. O ana kadar bedenindeki eski ruhu sıyırırsın yavaş yavaş. Deri soyulur gibi. Zihnin de bedeninden kurtulur. Hoşlanmadan sonra uzaklaşır bedenler. Herkes kendi evinde kancalarıyla kalır. Başlar akıl oyunları, zihnin egzer- sizleri, zannetme aktiviteleri. İçinde devleşen meraklarla ka- lırsın küçücük kendinle. Hoşlanma aşamasında hoşlandığımız kişinin tavırları, beden dili ve enerjisine dikkat kesilirsiniz. Her bir hareketi- nin sende bir anlamı oluşur. Görüşmeler sıklaşırsa oluşma evresinin yoğunluğu artar. Buluştuğunuz yerler önemli, konuştuklarınız değerli olmaya başlar. Her iki taraf da kendi zihninde karşı tarafın duymayacağı sorular sorar: Acaba mı? Olur mu? Gerçekten o mu? Yanıtlar evet oldukça eminlik artmaya başlar. İlk aşamada tavırlarını sevdiğiniz kişinin buluşmalar art-tıkça içini de sevmeye başlarsınız. …